Pazartesi, Nisan 11, 2005

Ali Gapu ya da "Bab-ı Âli"


DSCN0195
Originally uploaded by ccurteis.
İranlılar "İsfahan, Nısf-ı Cihan" der, yani "İsfahan dünyanın yarısı"...

Siz ne düşünürsünüz bilmem ama, şuncacık aklınız varsa, ömrünüzde bir kere İsfahan'ı görün! İsfahan benim için dünyanın en güzel kentidir...

Resimde görülen bina, "Ali Gapu Sarayı". İçinde birkaç müzik odası var, aklınızı yitirmeniz işten bile değil... Kocaman bir kubbe ve o kubbeye oyulmuş yüzlerce müzik aleti şeklini hayal edin...

Rivayet odur ki, Şah bu odaya girmeden önce burada yarım saat boyunca sanatlarını icra eden müzisyenlerin çaldığı müzik, onlar odadan çıktıktan sonra dakikalarca devam edermiş...

Tarihten ilginç bir not: Osmanlı'nın padişah kapısına Farsça-Arapça karışık "Bab-ı Âli" derken, Sasaniler Türkçe "Gapu" kelimesini kullanıyordu. Sahi, Çaldıran seferine çıkarken, Şah İsmail'in "öz Türkçe" deyişlerine karşılık olarak, Avni mahlasıyla Farsça beyitler düzen Yavuz Sultan Selim değil miydi?

2 yorum:

cumartesi dedi ki...

yeni tanıştığım bu blog'u geriye doğru tarayıp da, kimselerle pek paylaşamadığım konularla karşılaşınca yazmadan olmazdı. bloga ne yazılır, nasıl yazılır, kimi ne ilgilendirir dertleriyle cebelleşmekten, aklımda olsa da, mesela siosepol köprüsünün altında nargile içmenin tadını anlatmayı erteleyip duruyorum. hem bunu hatırlattığınız için, hem de diğer yazılar için teşekkürler.

Ali Işıngör dedi ki...

İlk fırsatta sizin için bir siesepol ve heşt beheşt yazısı geliyor... :)