Pazartesi, Mayıs 30, 2005

"İçkiler deniz olsun,
aşkımız yelken" *


Yanılmıyorsam Bob Geldof'un şarkısıydı "I don't like Mondays"... 70'lerde elindeki makineli tüfeğiyle sınıfa girdikten sonra önüne geleni tarayan bir çocuktan mülhem bir şarkı... Henüz 17 yaşındaki bu çocuk yakalandığında, polise verdiği ilk ifadesinde "I don't like mondays" yani "Pazartesileri hiç sevmem" demiş... Hemen arkasından anarşizm dozu yüksek bir kampanya başlatılmıştı: "Pazartesileri yasaklayalım!"

Bence de pazartesiler yasaklanmalı... İngilizlerin "mavi pazartesi" dedikleri sendromu bugün fazlasıyla yaşayan bendeniz, yazı yazmak falan istemiyorum... Ama bugün yazmam ve yarın teslim etmem gereken bir yazı var, Volvo Ocean Race adlı, dünyanın en uzun ve zor spor organizasyonunda yarışacak olan teknelerin teknolojisi...

Volvo Ocean Race, her dört yılda bir, İspanya'daki Vigo kentinden başlayan ve dünyanın etrafında tam bir tur atarak Göteborg'da bitecek olan yelken yarışının adı. Sadece dokuz etaptan oluşan ve yaklaşık sekiz ay süren bu yarış, şüphesiz dünyanın en zorlu, en uzun ve en pahalı spor organizasyonu. En yeni teknolojilerin, en yeni kompozit malzemelerin, en gelişkin süper bilgisayarların kullanıldığı bir "er meydanı"dır Volvo Ocean Race. Örneğin Küresel Konumlandırma Sistemi (GPS), karbonfiber ve fiberçelik gibi çok sayıda malzeme ve teknoloji, uzay mekiklerinde ve günlük yaşamda kullanılmalarından çok daha önce bu okyanus yarışında denendiler. Giderek sıkılaşan güvenlik standartlarından ötürü "en az" 4.400 kilo ağırlıkta olmalarına izin verilen 70 feetlik (yaklaşık 23 metre) tekneler, hem okyanus fırtınalarına dayanıklı olmak hem de çok hızlı olmak gibi birbirine zıt iki temele prensibi bir araya getirmek zorundadır.

Bu yılki yarış, öncekilerden çok daha ilgi çekici olacak. Çünkü güvenlik kısıtlamalarının kaldırıldığı, sadece etap start noktalarında yarışmalarına izin verilen yeni bir sınıf geliyor çünkü: "Volvoextreme 40". Bir katamaran (çift gövdeli) olan Volvoextreme 40 sınıfının sadece 1.200 kilo ağırlığında olduğunu söyleyeyim. Yani bir Formula 1 arabasının iki katı ağırlığında ama hacimsel olarak F1 aracının 1.200 katı falan olan araçlar bunlar!

Yukardaki resimde, bu yılki yarışın en iddialı ekiplerinden biri olan Sonyericsson Team'in teknesini görüyorsunuz. Hidrodinamik, rüzgâr tüneli ve yelken performansı modellemeleri için 768 işlemcili, Solaris işletim sistemli bir ortam kullanılmış.

Güzel bir yazı olacak galiba...

(*) Not: Muazzez Ersoy'un bir şarkısından.

Hiç yorum yok: