İş yapmamanın yolu, kendinize yapacak başka işler yaratmaktır. Ben de öyle yapıp, evde yazmak zorunda olduğum koca bir ek dururken, "Blog Kardeşliği" toplantısına gittim. Niyetim, ikinci toplantıda tanışmaya fırsat bulamadığım, ama bir şekilde konuşmak istediğim kişilerle bu sefer bir araya gelmekti.
Ama olmadı... Derginin işinden kaçmak isterken bizim yazıişlerinin "neredeyse yarısıyla" orada karşılaşınca, ister istemez Focus'u konuşmaya başladık... Sanırım önce Gülüm'e son iki gündür dergide neler olduğunu sordum, arkasından Mert bana yeni sitenin CSS'lerinin aşağı kattaki bilgiişlem departmanı ile nasıl sorunlar yarattığını anlattı, Osman ise gelecek sayılardan birisi için "Con Ahmet'in Devridaim Motoru" gibi tarihteki çılgın arayışları işlemek istediğini söyledi derken.... Orada ip koptu!
Kendimi bir anda, Tophane sırtlarındaki Osmanlı rasathanesinin başrasıtı Takiyüddin'in yaptığı "sonsuza kadar dönen değirmen"den bahsederken buldum! Dergicilik böyle bir şeydir, konu konuyu açar ve saatlerce daldan dala atlayarak konuşursunuz. Genelde de konuşmalar şöyle biter: "Yaa aslında biz ne konuşuyorduk abi?"
Her neyse, blog olayından kopmuş ve dergiyi hatırlamanın getirdiği suçluluk duygusuyla, bitirmem gereken eki hatırladım. Toplantıyı erken terkedip, eve döndüm...
Peki, ne kaldı bende Blog Kardeşliği toplantısından geriye?
1- Blog Kardeşliği'nin kutucuklarında sosyal sorumluluk duyuruları dönecek. Bu, benim içim önemli bir konuydu. En azından her 25 gösterimden birinde, acil kan çağrıları, doğal afet yardım duyuruları, sivil toplum örgütlerinin çağrıları yayınlanacak. Blog işinin yavaş yavaş sosyal yönünün ve "vatandaş gazeteciliği" dediğimiz yanının gelişmesi için küçük bir adım bu.
2- Bir dahaki toplantıda yazıişlerindeki arkadaşlardan ayrı bir yere oturulacak ve insanlarla tanışılacak.
Karalama Defteri ve Karalamalar bir araya gelip Voltran'ı oluşturacak mı, Postitler'in sahibi bu konuları nereden bulur, Sunipeyk ne yer ne içer? Ejderha Zamanı necidir? Hakan Uygun Pardus projesinin neresindedir? Arayüz kullanılışlığı üzerine epey kafa patlattığı belli olan Altı Üstü Tasarım'ı bu konuda aynı şekilde kafa yoran ve AB destekli TOSSAD projesini yürüten Görkem Çetin ile karşılaştırsak, ne olur?
Tüm bu sorular yine cevapsız kaldı. Gelecek toplantıda beni bizimkilerden uzak tutun...
Not 1: Yazıda Mert Maviş adının bu kadar sık geçmesine takılmayın. Blog Kardeşliği yönetiminden bir tek onu tanıyorum, bu nedenle benim için "patron" o!
Not 2: Evdeyim ve demin Mert yediğim patatesin ve Miller'ın parasını ödemeyi unuttuğumu söyledi. Suratımı nasıl allar bastığını size anlatamam. Bir an küçülüp küçülüp yok olmayı diledim... Beni affedin! Gelecek toplantıda söz, kocaman bir pasta ile geleceğim!
15 yorum:
Merhabalar Ali bey,
Karalama Defteri http://www.karalamadefteri.com/ adresinde ikamet etmektedir. Yazının sonunda Karalama Defteri için verilen adres benim sitemi işaret etmektedir. İsterdim ki orada gerçekten benden bahsedin. Bir çok kişiyle tanışmak ve sohbet etmek istiyordum fakat kişisel sebeplerden toplantıya katılamadım. Henüz blog kardeşliğinin blog' una da bakamadım ama muhtemelen yok yazdılar beni :(
Umarım bir fırsatını bulduğumuzda tanışırız. Yazdıklarınızı ilgiyle takip ediyorum.
Allah allah? Toplantıda birisinin "karalama" dediğinden çok eminim halbuki?
Acaba karalamalar diye başka bir blog sitesinin sahibi miydi o?
Bu arada adresinizi biliyor ve sitenizi severek izliyorum :)
Zaten yanlışlıkla da olsa orada benim siteme bağlantı verdiğinizde bir şekilde aklınızda kaldığını düşünmüştüm. :) Her zaman beklerim. ne zamandır aklımdaydı takip ettiklerim kısmına sizin bağlantınızı ekleyecektim. Bu vesile ile eklemiş de oldum.
gelenlerin listesine ulaşmak için buraya bakabilirsiniz.
Yahu ne zaman kendimi birşeylerden haberdar hissetmeye başlasam, geç gelen bir haberle şaşırıp kalıyorum.
Blog Kardeşliği toplantısından bu yazıyı okuyunca haberdar oldum.
Geçmiş ola...
Postitler'deki konuları ben bulmuyorum valla, nerde berbat konu var onlar beni buluyor. Son yazıdan anlaşılacağı üzre yolumu değiştirip Maçka Parkı'nın içinden geçeyim dedim, başıma kaynar sular düküldü sanki. Yazsan laf olur, yazmasan dert...
Bazen yurtiçinden, dışından bloglara bakıp bakıp iç geçiriyorum. Öylesine mutlu, şen şakrak yazılar yazmışlar ki... Mutlu günlerinin fotoğraflarını koymuşlar, eğlenmişler, çoşmuşlar...
ilginc sorunuza simdilik karsilik veremesem de soyle bir yonlendirmenin yarari olacagini dusunuyorum.
1 ve 2
hos gorun, yorumlara spam yapiyorum ama zat'alileri onemlidir nazarimda. eklemeden gecemedim.
Sevgiler Ali Bey, Karalama Defteri
www.karalamadefteri.com 'da gerçekten, sohbet etme imkanı bulamadık ama bir daha ki sefere artık kısmetse.
"Ejderha Zamanı necidir?"
Sırf bununla ilgili bir yazı yazacağım ali bey :))
Ve bir sonraki blogkardeşliği toplantısına da katılacağımdan emin olabilirsiniz :)
Sabırsızlıkla bekliyoruz efendim :)
Merhaba,
hemen merakınızı gidereyim, çok istememe rağmen bir şekilde zaman bulup Pardus projesinin bir kenarından tutabilmiş değilim. Sadece, mümkün olduğunca kişisel çevremde duyuru ve tanıtımını yapmaya çalışıyorum.
Şu sıra Penguence bütün zamanımı alıyor.
Tekrar merhaba, başka mevzu mu kalmadı demeyin ama "karalamadefteri" "karalamalar" a mı geçti yoksa siz aynı kişi misiniz? Soruları almaya başladım. Linkleri düzeltiverirseniz çok sevinirim. Yoksa kara kardeşimle hakiki kara burası seklinde ortak bir site kurma yoluna gideceğiz. Toplantıda matildanın ve diğerlerinin üstünden atlayıp yanınıza gelemediğime pişman oldum açıkcası.
Sevgiler.
Söz konusu düzeltme yapıldı ve Karalama Defteri'nin linki de siteye kondu.
Bir araya gelip Voltran'ı oluşturma fikriniz ise "bir temenni" olarak siteye kondu. :)
Sebep olduğum karışıklık için özür dilerim. Sayenizde sabahtan beri kendime gülüyorum :)...
Merhabalar Ali bey, "Ejderha Zamanı necidir?" isimli sorunuzun yanıtını, uzun uzun düşündükten sonra verebildim sanırım ;)) Ejderha Zamanı necidir? ve daha fazlası?"
Detan gelmis ev sıkılıp gitmiştir. Teklifi vardır:
Bi dahaki toplantıyı ben organize edeyim mi?
Hakkaten..
Yorum Gönder