Pazar, Kasım 27, 2005

Venezüela ve Hiçbiryer Ülkesi arasında


İlginç bir diktatör bu Hugo Chavez. Mazoşist ve intihar eğilimli: halkın kendisini iktidardan indirmesine izin veren bir anayasa yarattı ve görevden alınabileceği bir referandum düzenleyerek böyle bir şeyin gerçekleşmesini göze aldı. Venezüella’da olan bu referandum dünya tarihinde ilk kez meydana geliyordu. İktidardan indirilmedi. Ve bu Chavez’in beş yıl içerisinde, sevgili Bush’u tatile gönderecek bir şeffaflıkla kazandığı sekizinci seçim oluyor.

Kendi anayasasına bağlı olan Chavez, muhalefet tarafından teşvik edilen referandumu kabul etti ve kendini halkın iradesine tabi kıldı: “Siz kendiniz karar verin.” Şimdiye kadar başkanlar sadece ölüm, hükümet darbesi, ayaklanma veya parlemento kararıyla iktidarlarına son verdiler. Referandum, yenilikçi bir doğrudan demokrasi biçimini gündeme getirdi. Olağanüstü bir hesap verebilirlik ve sorumluluk: Dünyanın hangi ülkesinde kaç tane başkan buna izin vermeye hevesli olabilirdi? Ve kaç tanesi sonrasında başkan olmaya devam edebilirdi?

Büyük medya şirketleri tarafından yaratılan tiranlığı, korkutucu zalimliği sadece Latin Amerika’da değil dünyanın pek çok yerinde kolayca tökezleyip düşen ve enerjiye ihtiyaç duyan demokrasiye müthiş miktarda vitamin enjekte etti.

Bir ay önce, Tanrı'nın küçük meleği, büyük medya şirketlerinin hayranlık duyduğu demokrat Carlos Andrés Pérez açıkça bir hükümet darbesi ilan etti. Kibar ve açık bir şekilde “şiddet yolunun” Venezüela’da tek olanaklı yol olduğunu doğruladı ve “Latin Amerika’nın kendine özgü yapısının bir özelliği olmadığı için” referandumu küçümsedi. Latin Amerika’nın kendine özgü yapısı, yani bizim eski mirasımız: Sağır ve dilsiz halklar.

Geçen yıllara kadar, seçimler varken Venezüelalılar denize girmeye gidiyordu. Oy kullanma bir zorunluluk değildi ve halen de değil. Fakat ülke tam bir ilgisizlikten tam bir coşku durumuna geçti. Seçimlerin şiddeti, şafak vaktine kadar bekleyen insanların oluşturduğu kocaman kuyruklar, saatlerce süren gergin bekleyiş, oylama aygıtının bütün yapılarını bir sel gibi kuşattı. Demokrasi çökeltileri, ölülerin oy kullanmak gibi kötü bir geleneğine sahip olduğu, bazı yaşayanların ise -belki de Parkinson hastalığından dolayı- her seçimde birkaç kez oy kullandığı bu ülkedeki sahtekârlıktan kaçınmak için kullanılan en son model teknolojinin uygulanmasını da zorlaştırdı.

Tam bir ifade özgürlüğüne sahip olan televizyon ekranları, radyo dalgaları ve günlük gazetelerin sayfaları “Burada ifade özgürlüğü yok!” diye iddiada bulunuyorlar. Chavez rutin olarak hakaret ve yalanlar yağdıran bu ağızların birini bile kapatmadı. Kamuoyunun fikrini zehirlemek için düzenlenmiş, cezalandırılmayan kimyasal savaş devam ediyor. Venezüela’da kapatılan tek televizyon kanalı -Kanal 8- Chavez’in kurbanı değildi. Nisan 2002’de birkaç günlüğüne başkanlığı ele geçirenlerin, hükümet darbesi sırasında çabucak geçiveren saatlerinde yaptıkları bir şeydi.

Ve Chavez hapisten çıktığında ve çok yoğun bir kalabalığın arasında başkanlık koltuğuna yeniden oturduğuna büyük medya şirketleri haberleri vermediler. Özel televizyon tüm günü Tom ve Jerry çizgi filmlerini oynatarak geçirdi.

Kral çalkantılı nisan günlerinin çekildiği görüntüleri ödüllendirince, bu ibretlik yayınlar İspanya Kralı’nın kaliteli gazetecilik ödülüne layık görüldü. Bu görüntülerin çekilmesi bir dümendi. Vahşi Chavez yanlılarının masum silahsız hasımlarının yaptığı bir toplantıya ateş açtığını gösteriyordu. Çürütülemez kanıtlarla gösterilen şeylere göre böyle bir toplantı hiç yapılmamıştı. Fakat görünüşe göre bu ayrıntının önemi yoktu, çünkü ödül geri alınmadı.

Çok kısa bir süre öncesine kadar petrol cenneti Suudi Venezüela’da yapılan nüfus sayımı resmi olarak bir buçuk milyon kişinin okuma-yazma bilmediğini ve medeni haklardan mahrum kayıtsız beş milyon Venezüelalı olduğunu tespit etti.

Bunlar ve başka pek çok görünmez insan, kimsenin ikâmet etmediği Hiçbiryer Ülkesi'ne geri dönmeye istekli değil. Bu kadar yabancı olan ülkelerini fethettiler: Bu referandum bir kez daha burada kalacaklarını kanıtladı...

Eduardo Galeano
(Uruguaylı gazeteci, yazar ve serseri)

Hiç yorum yok: