Pazartesi, Temmuz 25, 2005

Dünyanın en güzel kalecisi


Burkina Fasa Fiso sitesi "İsviçre çakısı" misali, hayata dair en olmadık konularda bilgilerle şaşırtmaya devam ediyor. Hazır, milli takım önümüzdeki haftalarda Avrupa kupasına katılmanın yollarını arayacakken, burada futbolla ilgili bir bilgi vermemek olmazdı.

Futbol sadece futbol değildir... Futbol bir "felsefe", öyle ki penaltı atışları sırasında kaledeki Albert Camus'ün beynine "varoluşçuluğun ilk tohumlarını" attıracak kadar esaslı bir felsefe! Camus deyince, onun futbolculuğundan bahsetmemek olmaz. Lise takımında kaleci iken Cezayir'in bağımsızlık mücadelesine ufak da olsa bir katkı yapmak için, kurulmakta olan Cezayir milli takımına katılan Camus abimizin muhteşem futbol anektodları vardır. Hele onun bir dünya kupasına katılma öyküsü vardır ki, dillere destan!

1930'da, Uruguay'daki dünya kupasına katılmak üzere bir gemiye binen Camus ve arkadaşları, fırtına yüzünden Afrika sahillerinden ayrılamazlar. Fırtına boyunca gemi güvertesinde bol bol maç yaparak ter atarlar ama fırtına sona erdiğinde, dünya kupası da bitmiştir zaten...

O fırtına kopmasaydı, bugün Camus'ün sıfatlarının yanına muhtemelen "kedi kaleci"yi de ekleyecektik...

Focus kadrosunda bayanların sayısı her geçen gün artsa da, dergice futbolu seviyoruz. Haliyle favori 11'imizi kurmadan da edemedik:
  1. Kalede, "kedi kaleci" Albert Camus.
  2. Şostakoviç: "Futbol sonatı" yüzünden.
  3. Eduardo Galeano: Futbolun edebiyatını yaptığı için.
  4. Oscar Wilde: "Futbol beyefendilerden çok, kaba kadınlar içindir" dediği için.
  5. Garcia Lorca: Kıvraklığından ötürü onu orta sahaya koyduk.
  6. Gabriel Garcia Marquez: Her hafta sonu maça gidip, ağız dolusu küfredermiş.
  7. Bob Marley: Video klibindeki kıvrak bilek hareketinden ötürü.
  8. Franz Kafka: Koşuyor koşuyor ama karşı kale ondan uzaklaşıyor.
  9. Bob Dylan: Onu ileriye ve "sol" kanata koyduk :)...
  10. Pele: Onsuz bir 11 düşünülemez.
  11. John Lennon: Sıkı bir Liverpoollu, ayrıca altyapıda da oynamış.

Yedeklerimiz ise şöyle:
12. Galileo Galilei: "Dünya yuvarlaktır" sözü ona ait.
13. Fidel Castro: Maradona Küba'da kokain tedavisi gördüğü dönemde, onunla altışardan iki devre, bir gösteri maçı yaptığı için. Bastır Fidel!
14. Nelson Mandela: Hapiste kaldığı sürece bir kulağı, maç yayını yapan transistörlü radyodaymış!
15. Aziz Nesin: "Gol kralı" öyküsü dolayısıyla.
16. Subcomandante Marcos: Emre Belezoğlu'nun eski takımı "Internazionale"ye köklerini hatırlattığı için... Önümüzdeki aylarda Inter, Zapatistalar ile maç oynamaya, Meksika'ya gidecek. Marcos, kar maskesini çıkarmayacağı için sahada bir değil, tam 11 "subcomandante" olacak! "Dadından yinmez" bu maç...
16. St. Pauli: Alman liginin siyah kırmızı renklere sahip bu anarşist takımı, Solingen yangını sonrasında Türkçe, "Dazlakları s..tiredin, biz kardeşiz" pankartıyla sahaya çıkmıştı.
17. Kazım Koyuncu: İstanbul takımlarına inat, Trabzonsporlu güzel insan.



Not 1: Şekil A'dan anlaşılacağı üzere, dergi ahalisi olarak Cezayir milli takımını pek severiz. Bizim kurtuluş savaşımızdan esinlenen Cezayirlilerin bağımsızlık mücadelesi süresince Fransızlar için o ülke, sadece ve sadece bir "çıkmaz"dır: Cezayir Çıkmazı... Adı üstünde, o malum sokağın adı bizim için Cezayir Çıkmazı'dır, "Fransız Sokağı" ile hiç işimiz olmaz!

Not 2: Kadroda "artık" beş kişilik boşluk var. Kazım Koyuncu da kampa katıldı. Tekliflere açığız...

2 yorum:

cumartesi dedi ki...

buralardan birileri olabilir, kazım koyuncu mesela... istanbul takımlarına inat trabzonspor'a olan aşkıyla da, fransız sokağıyla işi olmayanlardan oluşuyla da...

Ali Işıngör dedi ki...

Kendilerini hemen takıma transfer ettik.