Microsoft'un Google Earth'e karşılık olarak, apar topar MSN Virtual Earth'ü yayına sokmasını sanırım duymayan kalmamıştır. Madem konu rekabetten açıldı, biraz rakam konuşalım.
Gmail sonrasında Hotmail sunucularındaki trafiğin yüzde 12 düştüğü, artık sağda solda yazılıyor. Bu rakama, söz konusu sunuculardaki her üç ayda bir gerçekleşen yüzde 20'lik büyüme oranı da eklenince, Hotmail'in "resmen müşteri almaya başlamamış" olan Gmail karşısında aldığı yenilginin boyutları, daha iyi anlaşılıyor...
Biraz daha rakam verelim. Bünyesinde 300.000.000 hesabı bulunduran Hotmail, bir süre önce büyük bir temizliğe gitmiş ve kullanılmayan hesapları silerek bu rakamı 170.000.000'a indirmişti. Hotmail bugün yüzde 33'lük pazar payı ile dünyanın en büyük elektronik posta sağlayıcısı... İkinci sırada, yüzde 30'luk pazar payıyla Yahoo geliyor.
Her iki endüstri devini de korkutan Gmail'in pazar payı ne kadar dersiniz? Kasım 2004 rakamlarına göre sadece yüzde 4! 2005 sonunda bu rakamın yüzde 24-25'lere çıkmasına kimse şaşırmamalı.
Peki, GMail'in bu atağına karşı, çok daha geniş olanaklara sahip olan Yahoo ve Hotmail, neden zamanında kapasitelerini 2 GB düzeyine çıkararak cevap vermediler? Bu soruya verilebilecek tüm cevaplar, Google'ın izlediği "Dalga Teoremi"nde gizli.
Yeni ekonomi iktisatçılarının uzun bir süredir öne sürdüğü dalga teoremini, yerinde bir benzetmeyle, "küçük balığın büyüğü yemesi" olarak düşünebiliriz. Teorem, şu mantık yürütmeye dayanıyor:
"Şirketimizin X günü, Y sayıda müşteriye, Z yatırımı ile hizmet verdiğini ve bu işin X miktar kâr bıraktığını düşünelim. Eğer günün sonunda elimdeki kâr (yani X), ertesi gün için hedeflediğim ve yüzde 20'lik bir büyümeyi içeren (Y +%20 Y) bir müşteri tabakasına ulaşmamı sağlayacak yatırımı karşılayan (Z +%20 Z) düzeydeyse, artık siz de "giderek büyüyen bir dalganın üzerindeki sörf tahtasının üzerindesiniz" demektir. Bu döngüyü sonsuza kadar tekrarlayabilir, yüzde 20'lik adımlarla her geçen gün biraz daha büyürsünüz..."
İşin güzeli, siz bu yöntemle işlerinizi büyütürken, sizden yüzlerce (GMail örneğinde milyonlarca!) kat büyük olan rakiplerinizin "devasa cüsselerinden ötürü", aynı sörf tahtasına binememesi. Daha açık konuşmak gerekirse; 160 milyonu aşkın abonesi olan Yahoo'nun müşterilerine sunduğu depolama alanını 100 MB'dan 2 GB'a yükseltmesi, "yüz milyonlarca dolarlık" bir yatırım demek. Aynı şey, bir sörf tahtasının üzerine binen ve sadece "birkaç milyon" üyesi olan GMail için elbette söz konusu değil...
Bu teoremin "açıkları" yok mu peki? Elbette var. Öncelikle "durmanız gereken yeri" iyi bilmeniz gerekiyor, çünkü dalgalar sonsuza kadar büyümez ve bir yerden sonra küçülmeye başlar. İkincisi ise bu teorem için çok iyi bir "sörf tahtası"na sahip olmanız gerekliliği. Google için bu sörf tahtası, "Adsense" reklam sisteminden başka birşey değil.
Neyse, bugünlük bu kadar ekonomi dersi yeter. Biraz da gülelim. Yukarıdaki ekran görüntüsü, yazının girişinde sözünü ettiğimiz MSN Virtual Earth'ten alınma. Uzaydan çekilen bu fotoğrafta, Apple'ın genel merkezinin "olması gereken" yeri görüyoruz. Alttaki resimde ise aynı noktanın Google Earth'ten alınmış fotoğrafı var. Sizce de bir gariplik yok mu? :)))
Not 1: Focus Blog sitesinde ödüllü bir yarışmamız var. Ağustos ayında piyasaya çıkacak olan Focus dergisi ile verilecek olan "müziğin 50 yıllık tarihçesi" posterinde kaç ismin yer aldığını en doğru şekilde tahmin eden kişiye, üç aylık Focus aboneliği hediye ediyoruz. Bekleriz...
Not 2: Söz verip de tutamamaktan sıkıldım. Sırada, Google Earth ve GPL yazı dizisinin dördüncüsü, yeni bir Baba Tahir yazısı, Nef'i'ye dair bir mısranın açıklaması, Tresnjevac'ın ikinci bölümü ve çok eğlenceli bir "şekerpancarı" makalesi var. Hiçbirini unutmadım.
Not 3: Yazıyı anlamayan arkadaşlar olduğunu gördüm. "İzahlı Batı Müziği" yapıp, bu iki resmin ne anlama geldiğini de söyleyelim: MSN yazılımcıları Apple'cılara bir eşek şakası yapıp, binalarını uzay fotoğraflarından silmiş! "Sizi bu dünyadan sileceeeez" demenin Microsoftçası bu olsa gerek. Başka kimleri silmişler, buldukça buraya ekleyeceğim.
Not 4: 11 Eylül saldırıları ile yıkılan ikiz kuleler de yerinde duruyor MSN Visual Earth'de... Bu, ellerindeki uzay fotoğraflarının eskiliğinin mi işaretidir yoksa "yıkılmadık, ayaktayız" mesajı mıdır, bilemeyeceğim.
2 yorum:
America Online'ı MSN'de aradım ama yokmuş öyle bir şirket, en azından bizim bildiğimiz yok :).
Google'ın insanlara verdiği güveni başka hiçbir sanal şirket vermedi. Diğer şirketler X ay hesabına girmezsen hesabını kapatırız dedi, gmail ...XXX Mb of free storage so you'll never need to delete another message. diyerek kullanıcılara siz bırakın diğerlerini dedi.
Sonuç olarak yarın Google şirketi Türkiye'ye gelip et mamülleri satsa hiç araştırma yapmadan yiyebilirim...
Ek olarak: Google'ın "Çok güven, çok kötü yıkılır" gibi bir dezavantajı da olmadı değil...
Yorum Gönder